Erzurumdaki Ejderha Rivayeti ve Evliya Ziyaretleri

0
30

Depremle Yere Serilen Ejderha

Rivayete göre Sultan I. Selim zamanına kadar bu ejderha dört ayağı üzerinde dimdik durur, ağzını kuzeye doğru açmış hâlde bulunurdu. Ancak büyük bir deprem sonrası ejderha yıkılıp parçalanmış ve çimenlerin üzerine serilmiş hâlde kalmıştır. Kellesinin taşı da ikiye ayrılmış, gözünün bir bebeği yuvarlanarak Malazgirt yoluna doğru inmiştir. Küçük bir hamam kubbesi büyüklüğünde, parlak ve düzgün olan bu taş sanki devasa bir yılanın gözbebeği gibidir. Sol gözü ise hâlâ kellesinde durmaktadır.

Ejderhanın Taşlaşmış Bedeni

Tanrı’nın hikmeti olarak, bu ejderhanın taşları kış mevsiminde daha belirgin şekilde ortaya çıkar. Kar yağdığı zaman taşların üzerinde kar asla tutmaz, anında erir. Böylece bembeyaz kar örtüsü arasında ejderhanın siyah taş bedeni; başı, ağzı, burnu, dili, kulakları, ayakları ve kuyruğu açıkça seçilir. Şiddetli soğuklarda taşları adeta ateş gibi sıcak olur, üzerinde buhar yükselir. Yazın ise taşları serinleyerek buz gibi soğur ve misk yılanını andıran hoş bir koku yayar. Bu durum Erzurum halkı için Tanrı’nın garip ve gizemli bir sırrı olarak kabul edilir Erzurum Seferinde Ordu Düzeni ve Hasan-âbâd Kalesi.

Ejderhanın Taş Kesilme Sebebi

Rivayete göre, Peygamber Efendimiz’in vefatından sonra sancaktarı büyük bir üzüntüye kapılmış, memleketini ve dostlarını terk ederek Erzurum dağlarında bir mağaraya çekilmiştir. Hayatının geri kalanını ibadet ve yakarışla geçirmiştir. Bir sabah ibadetinden çıkarken dağdan şimşek gibi gürleyerek gelen dev bir ejderha ile karşılaşır. Şeyh ejderhaya, “Ey yılan, dur!” diye seslenir. Ejderha ise hâl diliyle:
“Erzurum halkını yiyip Van Gölü kıyısındaki Sübhan Dağı mağaralarındaki yavrularıma yiyecek götürmem gerek” der.

Bunun üzerine şeyh öfkelenir ve, “Allah’ın izniyle taş kesil! Ey Sübhan Dağı, sen de bu yılanın neslini hapsedip koru!” der. Allah’ın emriyle ejderha anında taş kesilir ve Sübhan Dağı’ndaki yavruları da orada hapsedilir. Bu olay Erzurum halkının dilinde ibretlik bir kıssa olarak nesiller boyunca anlatılagelmiştir.

Büyük Evliyaların Ziyaret Yerleri

Ejderha rivayetinden sonra Erzurum’un manevî hayatına yön veren büyük evliyaların makamlarından da söz edilir. Bunların başında Şeyh Ebu İshak Kazrunî gelir. “Kerâmetler aynası, tarikat sırlarının hafızası, hakikat nurlarının nazırı” olarak tanınan bu büyük zat, Hicri 352 yılı Ramazan ayında (Ekim 963) dünyaya gelmiştir. Babasının adı Şehriyar’dır. İslâm ile şereflenen ailesinden doğan Ebu İshak, kısa zamanda halk arasında kutupların kutbu sayılmıştır Ephesus Sightseeing.

Ömrü boyunca ilim ve irfan yolunda seyahat etmiş, Bursa ve Edirne gibi şehirlerde bulunmuştur. Daha sonra Erzurum’a gelerek Tebriz Kapısı’nın iç kısmında bulunan yüksek bir kulede ruhunu teslim etmiştir. Mezarı da buradadır. Türbesinin hizmetinde, ak sakallı bir hatun türbedarlık yapar. Erzurum halkı tarafından ziyaret edilen bu makam, manevî huzur arayanlar için önemli bir durak olmuştur.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz