Bağbozumu’nda Türkiye’deki en iyi şarapları yaptık

0
357

Bağbozumu’nda Türkiye’deki en iyi şarapları yaptık. Adanın mikro klimasının getirdiği artılar ve buradaki teknolojinin de etkisi var. Ama en önemlisi çok ciddi bir çaba söz konusu. Şarap üretimi ve bağcılık kültürü çok yoğun bir çalışma gerektiriyor. Burası bizim için adetâ bir açıkhava hapishanesi gibi. Yerel çeşitlerin yaşatılması için özel çaba gösteriyoruz çünkü bunlar bizim en büyük sermayemiz. Ada’da dört tane üzüm var.

Bunların korunması gerekiyor. Herkes ticari olduğu için uluslararası çeşitlere yöneliyor. Aynı üzümü Carbarnet diye satarsanız 1000 liraya, Kuntra diye satarsanız 300’e satıyorsunuz. Aynı emeği harcayıp daha az para kazanıyorsunuz. Bizler bunun için önceden fiyatlar ilan ediyoruz. Bozcaada’da insanların bağlarına bakmasını sağlıyoruz, alacakları parayı garanti ediyoruz. Çünkü ada dünyanın en enteresan bağcılık peyzajlarına sahip. 300 yıllık hatta 500 yıllık dokunulmamış bağları mevcut. Bunların korunabilmesi ve yaşatılması için adanın tamamen yapılaşmaya kapatılması gerekiyor. Fakat ne yazık ki gün geçtikçe bu peyzaj bozuluyor maalesef. Soru: Bağcılığın önemine değinebilir misiniz? stoletov bulgaria tours

R. Soley: Türkiye, daha doğrusu Anadolu Yarımadası, bağcılığın ve şarapçılığın anavatanı. Bu Gürcistan’ın güneyinden başlayan, Ermenistan oradan İran ve oradan Mezopotamya oradan da batıya uzanan alan, en iyi üzümlerin çıktığı bölgedir, iklim açısından elverişli olduğundan üzüm, bütün karakteristiklerini, topraktan ve mikroklimadan alıyor. Anadolu’nun böyle bir sermayesi var. Bugün Fransa’nın yıllık şarap ihraç fiyatlarına bakıldığında bunun nasıl büyük bir katmadeğer olduğu çok açık görülüyor. Bağcılık her şeyden önce bir kültürdür. Bütün bunlar bağcılığın meşakkatli bir iş olduğunun da göstergesidir. Yılların deneyiminin kullanılması gerekiyor. O vahşi sarmaşığı alıp meyve veren bir bitki haline getirmek gerekiyor. Bunu yapmak çok büyük sabır, özveri ve kültür gerektiriyor. Biz bunu tüm Türkiye’de yitiriyoruz. Daha ticari yollara başvuruluyor artık. Yeni jenerasyon ise bu işle çok ilgilenmiyor. Türkiye dünyanın 4., 5. en büyük bağlarına sahip bir ülkedir ama bu potansiyel değerlendirilemiyor Allianoi.

Türkiye neden şarap ve bağcılık potansiyeli

Soru: Türkiye neden şarap ve bağcılık potansiyelini değerlendiremiyor ya da değerlendiremedi?

R. Soley: Değişen dünyada geleneklerin korunması çok zor. Hele geleneksel üretimi kurmak ve karşılığını almak. Gençler gezmek lokantaya gitmek istiyor. Bir adada bir köyde bunu yapmak imkânsız. Adada bunu iki misli hissediyorlar. Bu işi ancak babanın işiyse ve para kazandırıyorsa devam ettiriyorlar. Şarap ve bağcılık, babadan oğula aktarımla yaşatılabilinecek bir kültürdür. Ben şu anda el yordamı, kitap yordamı, göz yordamı gibi binbir türlü mantıkla hareket ediyorum. Bağcılıkla uğraşmanın sonu yok, adetâ bir çıkmaz sokak gibi.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz